İstanbul bisiklet altyapısı tasarımıyla halk sağlığını nasıl iyileştiriyor?

Küresel ölçekte artan fiziksel hareketsizliğin bir sonucu olarak kronik hastalıklardan muzdarip olan insan sayısı da her geçen gün artış gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2008 yılında 15 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin yüzde 31’inin aktiflik düzeyi yetersizdi. Fiziksel hareketliliğin yetersiz olması dünya çapında 3.2 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor.  Ayrıca, fiziksel hareketsizliğe bağlı ilk 5 kronik hastalığın dünya ekonomisine maliyeti 2010 yılında $6.2 trilyonu buldu.

Mimarlık ve kentsel planlama alanlarında aktif tasarım yaklaşımı benimsenerek, şehir hayatının içine günlük fiziksel aktivite yerleştirilebilir. Park, yaya kaldırımı ve yürümeye elverişli kamusal alanların toplumların sağlığına etkisi dikkate alındığında aktif tasarımın fiziksel aktiviteyi teşvik ettiği görülüyor. Aktif tasarım yaklaşımını benimseyen şehirlerin, içinde yaşayan insanların fiziksel aktivitelerinde artış ve halk sağlığında iyileşme olduğu gözleniyor.

Istanbul_safe_cycling_manual

İstanbul Aktif Kent için Bisikleti Tercih Ediyor

Son zamanlarda pek çok şehir entegre ulaşım planlaması, yürüyüş ve bisiklet gibi aktif tasarım unsurlarına yoğunlaşıyor. Türkiye’de de bisiklet kültürü ve altyapı hem merkezi yönetim hem yerel yönetimler tarafından destekleniyor. Örneğin, geçtiğimiz yıllar içerisinde bisiklet projeleri İstanbul’da daha önemli ve popüler hale geldi. 14 milyon kayıtla nüfusa sahip İstanbul, yoğun trafik sıkışılığı ve hava kalitesinde düşüşle karşı karşıya kalmakta. Yaşanabilirliği ve toplum sağlığını geliştirmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2023 yılına kadar 1,050 km bisiklet yolu inşa etmeyi taahhüt ederek aktif tasarım hedeflerine yöneliyor.

Karar Vericilere Yönelik Kapsamlı Kılavuz

İstanbul’da bisikletli ulaşımı güçleştiren faktörlerden birisi de diğer ulaşım türleriyle entegrasyon eksikliği. Pek çok vapur iskelesinde, metro ve metrobüs durağında bisiklet parkı olsa da İstanbul’un boyutu göz önüne alındığında bu parklar yeterli gelmiyor. Ayrıca kalabalıktan dolayı toplu taşıma araçlarıyla bisiklet taşımak da bir hayli güç. Şuan bisiklet askılarıyla donatılmış 20 otobüs bulunmakta ancak otobüslerde bulunan bu bisiklet alanlarının ulaşımın diğer tüm modlarında da yaygınlaştırılması gerekmektedir.

İstanbulda bulunan bisikletlilerin tam sayısı bilinmemesinin yanı sıra, çarpışma verileri de kesinlik taşımıyor. Bu yüzden de planlama aşaması zorlaşmaktadır. Bir bisiklet yolu güzergahı belirlemek için planlamacı ve tasarımcıların ilgili bölgedeki bisiklet kullanıcısının tam sayısını, tercihlerini ve güvenlik beklentilerini bilmeleri gerekiyor. Bunun haricinde bisiklet yollarının güzergahının eğim, genişlik ve sokak koşullarına dair bilgiye ihtiyaçları var.  İBB her zaman bu kadar detaylı bilgiye sahip olamayacağı için yereldeki bisikletlilerin deneyimlerine daha aşina olan bölgedeki diğer kurumlar ve STK’lar ile bir araya gelerek bisiklet projeleri üzerinde birlikte çalışması gerekmektedir.

EMBARQ Türkiye’nin hazırladığı İstanbul’da Güvenli Bisiklet Yolları Tasarım Kılavuzu İstanbul’daki bisiklet planlama zorlukları ve iyileştirme için öneriler sunuyor. Kılavuz kapsamında sivil toplum kuruluşları ve bisiklet dernekleriyle görüşmeler yapıldı. Güvenli ve erişilebilir bisiklet altyapısını geliştirmek için standardize edilmiş araçlar geliştirirken yereldeki yönetimlerin çapraz koordinasyonu iyileştirmesine yönelik öneriler sunuyor.

Kılavuzun hazırlık aşamasında yapılan anketlere göre İstanbul’daki bisikletliler kısa mesafelerde (5-6 km) bisikleti kullanmayı tercih ediyorlar. Ankete katılanların çoğu bisiklet seyahatlerinin 60 dakikadan uzun sürmediğini ve genellikle seyahatin başlangıç noktasında veya civarında bittiğini belirtti. Katılımcıların  yüzde 90’ı bisiklet kullanımındaki asıl sorunun altyapı olduğunu düşünüyor. Yüzde 50’si ise bağlantısız bisiklet yollarının bisiklet ve araçlar arasında tehlike oluşturabileceğini düşünerek kendilerini güvende hissetmediklerini söyledi. Son olarak yüzde 35’i ise yollardaki eksik işaret ve tabelaların şehri güvenli gezmeyi zorlaştırdığını belirtti.

Bisiklet yolları bu bilgiler ışığında tasarlanmalıdır. Yollar hem semt hayatına hem de entegre toplu taşıma sistemlerine elverişli, ayrıca tutarlı, direkt ve sürekli olmalıdır. Bisikletlilerin güvenliğini sağlamak ve onlar için seyahati kolaylaştırmak için mevcut yol ve bisiklet park alanlarının iyileştirilmesi gerekli hale gelmiştir.

 

İstanbul’u bisiklet için tasarlanmış bir şehir haline getirmek

Gün geçtikçe büyüyen fiziksel hareketsizlikle mücadele etmek için, yerel karar vericiler bisikletin uygun ulaşım seçeneği olduğu yönünde farkındalığı arttırmalı ve İstanbul genelinde erişebilir altyapı düzenlemeleri gerçekleştirmelidir. Bunu sağlayabilmek için de İBB, bölge yetkilileri, STK’lar ve bisiklet dernekleri arasında daha güçlü koordinasyon gerekiyor. New York merkezli Center for Active Design’dan Mükemmellik ödülüne layık görülen bu kılavuz yerel yönetimlere, plancılara, tasarımcılara kent genelinde entegre, bağlantılı ve erişilebilir bisiklet altyapısı için rehberlik sağlamaktadır. Güçlü yönetim ve aktif tasarımla birlikte İstanbul tüm sakinleri için bisikleti daha güvenilir ve elverişli hale getirebilir.