Kadıköy Moda’daki Bisiklet Yolu Pek ‘Moda’ Değil – Dario Hidalgo’nun kaleminden
Fotoğraf: A. Eren Öztürk

Fotoğraf: A. Eren Öztürk

Geçtiğimiz Cumartesi Kadıköy, Moda Caddesi’nde yürüyerek keyifli bir zaman geçirdim. Başta konut ve iş işlevleri olmak üzere çeşitli faaliyetlerle dolu bu çok hoş cadde; enfes bir park ile yayalaştırılmış Kadıköy Çarşı bölgesini birleştiriyor.

Kadıköy Belediyesi bölgedeki caddelerin iyileştirilmesi için büyük bir çaba göstermiş. Bölünmeden, sürekli devam eden kaldırımlar sokak babalarıyla korunuyor, kesişim noktalarındaki rampalar ve hissedilebilir zemin hareket kısıtı ve engeli olan kişiler için erişim kolaylığı sağlıyor.  Bu bölgede, aynı zamanda 1.2 km bisiklet yolu da inşa  edilmiş. Ancak bu yol ağırlıklı olarak yayalar, bebek arabası ya da alışveriş arabasıyla yürüyen insanlar tarafından kullanılıyor. Yani, yetkililerin niyetinin aksine, yolu ‘bisikletliler’ kullanmıyor.

Moda Caddesi Bisiklet Yolu, Kadıköy, İstanbul, Türkiye, Google Earth Görüntüsü

Moda Caddesi Bisiklet Yolu, Kadıköy, İstanbul, Türkiye, Google Earth Görüntüsü

EMBARQ Türkiye ekibiyle birlikte bu Cumartesi yürüyüşünü gerçekleştirirken, Moda Caddesi’nde iki tane bisikletli gördüm;  biri bisikletiyle yokuş yukarı yürürken, diğeri  araç yolunu kullanıyordu. Biraz da acelesi olduğunu tahmin ediyorum, neredeyse fotoğrafını çekemeyecektim…

moda caddesinde iki bisikletli

Moda Caddesi’ndeki Bisiklet Yolu’nda İki Bisikletli, Dario Hidalgo, 8 Şubat 2014

Her ne kadar iyi niyetli bir girişim olsa da bisiklet yolu bisikletliler arasında pek yerini bulmamış… Bisikletlilerin, bisiklet yolunu tercih etmemesinin kullanmamasının pek çok sebebi var aslında; öncelikle, bisiklet İstanbul için henüz yaygın bir ulaşım türü değil. 2007 yılında yapılan ‘Origin-Destination Survey’e göre yolculukların yüzde 49.3’ü yaya olarak gerçekleştiriliyor; ancak bu ankette bisikletli yolculuklar belirtilmemiş. Bisiklet kullanımı yüzde 3’lük hata payının altında bile olabilir. Bunun temel nedeni ise; bisikletin henüz bir ulaşım aracı olarak görülmemesi ve toplum nezdinde hala bir eğlence ya da spor aracı niteliği taşıyor olması. Ancak Avrupa’daki bisiklet kullanımının yükselmesiyle birlikte yakın zamanda bu durumda bir değişiklik gözlemlenebilir. Öte yandan Moda Caddesi’ndeki bisiklet yolunun aksine, Marmara Denizi’nin kıyısında keyif ya da egzersiz için bisiklete binen pek çok insana rastlayabilirsiniz.

Bisiklet yolunun bisiklet kullanıcılarına çekici gelmemesinin ikinci sebebini ise; bisiklet yolu kaplamasının düzensiz arnavut taşlarından oluşması ve yol boyunca pek çok engelle karşılaşması şeklinde tanımlayabiliriz. Her rampada bir sokak babasıyla karşılaşmak, yolun ortasında beliriveren bir aydınlatma elamanı ve dar kesitlerin her biri ayrı ayrı bir tasarım sorunu aslında… Yol boyunca park etmiş birçok scooter ve motorsiklet, sokak satıcıları, iş yerlerinin kendi ihtiyaç ve gerekliliklerine göre yaptıkları rampalar, çöp kutuları, yol kenarına park etmiş araçlar ve kullanım, uygulama, bakım zafiyetine nedeniyle oluşmuş bazı çukurlar karşımıza çıkıyor.

 

moda caddesinde yürüyüş 1_m

Moda Caddesi Bisiklet Yolu’nda Yürüyüş, Dario Hidalgo, Cumartesi  8 Şubat 2014

Moda Caddesi Bisiklet Yolu’nda Yürüyüş, Dario Hidalgo, Cumartesi  8 Şubat 2014

Bunların hepsinden de öte en büyük sorun ise; bisiklet yolunun tıpkı benim gibi yayalarla dolu olması. Yolun içinde bu kadar yaya olması da tabii bisikletliler için ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Aslına bakarsanız, bu o kadar da kötü bir sonuç sayılmaz: yetkililer motorsuz ulaşım planlamasının bileşenlerine uygun bir alan planladılar ve şimdi de pek çok motorsuz kullanıcı elde ettiler. Hoş, yolu inşa ederken niyetleri çok da bu yönde değildi ama en azından elde ettikleri şey, ‘bizler’ yani ‘yayalar’ oldu; biz, o kadar da kötü bir sonuç sayılmayız. Yürüyüşü daha keyifli kılmak için daha az park etmiş motorsiklet ve scooter görmek, bariyerleri kaldırmak ve o alanı kamusal alan olarak kullanmak, park eden araçları ve sokak satıcılarını uzaklaştırmak ideal bir çözüm olabilir.

Bu bölgede yürüyüş yapmaktan hakikaten de çok keyif aldım. Hayat dolu bir bölge, her yerde bir faaIiyet var, her yaştan insan civarda dolanıyor ve son derece korunaklı bir çevre. Çoğunlukla daha geniş bir kaldırıma sahip olmak, araç yolu için bir şerit daha ayrılmasından daha iyidir ki genellikle araçlar için ayrılan bu şerit park eden araçlar için ayrılmış bir alana dönüşür.  Bisiklet yolu inşa etmeyi düşünen yetkililer, belki farklı bir kavram hakkında da düşünebilirler: Londra’daki Exhibition Road gibi pek çok yerde uygulaması görülen ‘paylaşılan alan’.

Nispeten dar yolların ve giderek artan motorlu trafiğin yanı sıra, İstanbul’da bisiklete binmenin önündeki engellerden birisi de ‘engebeli arazi yapısı’. Bisikletliler çoğu zaman dik yokuşlar boyunca bisikletleriyle yürümek zorunda kalıyor. Bu zorluğun üstesinden gelmek için iki güzel seçenek var; birisi elektrik destekli bisikletler, diğeri de bisikletliler için aparat (Şu an Rio de Janaerio için düşünülen bu çözümle finükülere yapılan bir modifikasyon sayesinde bisikletlilerin bisikletlerini rahatça taşıması sağlanıyor).

Kadıköy’de yokuş yukarı yürüyen bir bisikletli;Elektrikli araçlar sergisinden elektrik destekli bisiklet (fotoğraflar Dario Hidalgo’nun arşivinden alınmıştır)

Kadıköy’de yokuş yukarı yürüyen bir bisikletli; Elektrikli araçlar sergisinden elektrik destekli bisiklet (fotoğraflar Dario Hidalgo’nun arşivinden alınmıştır)

EMBARQ Türkiye, BikeLab projesiyle bu konular hakkında çözüm arıyor; bisiklet konusunda uluslararası kavramları Türkiye’nin yereldeki ihtiyaçlarına uyarlamanın yollarını araştırıyor. Bisikletin bilhassa güvenliğini ve uygunluğunu iyileştirmek için yapıcı tartışmalarla katkı sağlamaya devam etmeyi planlıyoruz. Şimdilik, Kadıköy’deki bisiklet yolu projesinin sürdürülebilir hareketlilik adına hiç beklenmeyen harika sonuçlar elde ettiğine inanıyoruz.  Moda Caddesi’nde yürüyüş artık hiç olmadığı kadar “moda”. İstiklal Caddesi gibi tam yayalaştırılmış (ve harikülade) bir alana dönüşür mü?