Kent İçi Ulaşımda Güvenli Bisiklet Yolları Nasıl Olmalı?*

Kentlerin plansız büyüyerek daha geniş alanlara yayılması, yerleşim yerlerinin iş ve sosyalleşme alanlarından uzaklaşması, yolculuk mesafelerini ve kent içi ulaşımda motorlu taşıt kullanımını arttırmıştır. Bu sorun, ülkelerin ekonomik itici gücü olan birçok metropol ve önemli şehirlerin kent içi alanlarının yaşanılamaz hale gelmesine neden olmuş ve karar alıcılar tarafından yeni politikaların geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Karar alıcılar, daha yaşanılabilir çevreler yaratmak, enerji verimliliği sağlamak, sürdürülebilir çevre yaklaşımları oluşturmak ve kişilerin daha aktif bir yaşama sahip olmasını sağlamak amacıyla pek çok kentte aktif ulaşım türlerinden biri olan bisikleti, sürdürülebilir ulaşım planlamasının önemli bir parçası olarak değerlendirecek bir ulaşım politikası ön plana çıkartmaktadır.

Bisikleti kent içi ulaşımın bir parçası olarak görmekte olan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler (Sürdürülebilir Ulaşım Derneği) olarak, Türkiye genelinde güvenli bisiklet yollarının uygulanmasını ve bisikletin kent içi ulaşımın bir parçası olarak değerlendirilmesini önemsiyor ve bu doğrultuda Türkiye’nin çeşitli kentlerinde çalışmalar yürütüyoruz. Bisiklet yollarının kent içi ulaşıma hizmet verecek şekilde güvenli bir biçimde tasarlanmasının başta bisikletli yol kullanıcı türü olmak üzere tüm yol kullanıcı türleri için önemli bir durum oldığunu ise gerek hazırladığımız raporlar gerekse gerçekleştirdiğimiz çalıştaylar kapsamında vurguluyoruz.

BSawlY

 

Peki bir kentin güvenli bisiklet yollarına sahip olmasını sağlayan unsurlar neler? “Copenhagenize Design Company” tarafından 2011 senesinden bu yana her iki senede bir düzenli olarak gerçekleştirilen Dünyanın En Bisiklet Dostu Kentleri Endeksi’ne (Index of the Most Bike-Friendly Cities In The World) baktığımızda, nüfusu 600.000’in üzerinde 122 kentin dahil olduğu endeks çalışmasında, Kopenhag ve Amsterdam’ın ilk iki sırada yer aldığını görüyoruz. Bu kentleri ilk sıralara taşıyan pek çok ölçü mevcut, ancak en kapsayıcı ve toparlayıcı şekilde sıralamak gerekirse: kent için güvenli bisikletli ulaşım ağının mevcudiyeti, kavşaklarda bisiklet güvenliğinin sağlanması ve bisiklet park alanlarının oluşturulması.

Bisiklet ağı ve yolları

Bisiklet kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak, güvenlik ve trafik akış sistemlerini kavşak ve yol ayrımlarını göz önünde tutarak bisiklet yollarını bir ağ oluşturacak şekilde tasarlamak; daha bütüncül bir ifade ile “bisiklet yollarının devamlılığını sağlayarak”, başlangıç-varış noktalarını gözeterek tasarlamak temel önceliklerden bir tanesi. İstanbul’da Güvenli Bisiklet Yolları Uygulama Kılavuzu kapsamında gerçekleştirilen ve yaklaşık 4000 bisikletli yol kullanıcısına ulaşılan anket çalışmasında yolların devamlılık göstermemesi ve güvensiz olması anket katılımcılarının ifade ettiği en önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Katılımcılara göre trafikte yaşanan en önemli sorunlardan biri yüzde 50’lik değer ile yolların devamlılık göstermemesi.

Bisiklet kullanıcılarının hareket ve seyahat süresince güvende hisssetmelerini sağlamak adına bisiklet yollarının motorlu trafikten fiziksel ayırıcı ile ayrılması ya da farklı diğer yöntemlerle bisiklet yollarının tanımlanması sıklıkla başvurulan bir yöntem. Bisiklet yolları, diğer kullanımlarla birlikte, uzun vadede bisiklet kullanıcılarının sayısında bir artış sağlayabiliyor. Jensen, karma trafikte bulunan bisiklet şeritlerinin bisiklet kullanımını yüzde 5-7, fiziksel engellerle motorlu taşıt trafiğinden ayrılmış bisiklet yolunun ise yüzde 18-20 civarında arttırdığını belirtiyor. Yine, İstanbul’da bisiklet kullanıcıları ile gerçekleştirilen anket çalışması kapsamında katılımcıların bisiklet güzergâhı öncelikli tercih durumunun yüzde 31’lik oranla mevcut araç trafiğine paralel güzergâhlar olduğu tespit edilmişti. Bununla birlikte trafikte yaşanan temel sorunlardan bazıları, altyapı yetersizliği, yolların güvenli olmaması, trafiğin hızlı akması şeklinde tanımlanmıştı. Bu durum, bisikletli kullanıcıların kent içi ulaşımda kullanmayı öncelikle tercih ettikleri güzergâhların doğrudan ulaşım sağlayan ve güvenli bisiklet yolları ve şeritleri olduğunu göstermektedir.

Kavşaklarda bisiklet güvenliği

Bisiklet kullanıcılarının güvenliği açısından özel öneme sahip bir diğer konu ise, farklı yönlerden gelen trafik ile etkileşimin yarattığı risk  nedeniyle kavşaklar. Genel olarak bisiklet yolu  tasarımlarında, kavşaklarda bisiklet kullanıcılarının görünürlüğünün sağlanması ve bisiklet kullanıcılarına öncelik verilmesi, dönüşlerde ise motorlu araçlarla oluşabilecek sorunların azaltılması için çeşitli tasarım elemanları uygulanması büyük önem taşıyor. Bisiklet kullanıcıları için güvenli bir kavşak tasarımı için renklendirilmiş asfalt, yatay ve düşey işaretlemeler, sinyalizasyon, bisikletli bekleme alanı (bike box) gibi elemanlar kullanılıyor. Örneğin renklendirilmiş bisikletli bekleme alanının, kavşaklarda motorlu araçların bisiklet yollarını işgalini yüzde 20 oranında azalttığı tespit edilmiş.

Kavşak geçişleriyle birlikte bisiklet kullanıcılarının yönlendirilmesi ve güvenliği bağlamında önem taşıyan yatay ve düşey işaretlemelerden trafik ışıkları ve sinyalizasyon sistemleri; bisikletlilere özel sağlanabileceği gibi, motorlu taşıtlar için olan sistemlerle de kombine edilebiliyor. Dikey işaretlemeler ise genelde birden fazla bisiklet yolunun kesiştiği kavşaklarda bulunuyor.

İstanbul’da gerçekleştirilen anket çalışmasında, bisikletli kullanıcıların en önemli taleplerinden biri yüzde 49,1’lik değerle kavşak geçişlerindeki yaya  ve araç çatışmalarının en aza indirgenmesi olarak ön plana çıkıyor. Yol veya bisiklet kaynaklı yaşanan sorun tipi değerlendirmesinde ise katılımcıların %35’i levhalandırma eksikliğine dikkat çekerken %34’ü sinyalizasyon eksikliğini vurguluyor.

Bisiklet park alanları

Bisiklet, bir otomobilin kapladığı park alanının 1/8’ini kaplıyor. Bisikletlerin güvenli olarak bırakılabileceği, toplu olarak park edilmesi için tasarlanmış özel alanlar özellikle kent içi ulaşımda bisiklet kullanımını ciddi anlamda teşvik ediyor. Kentlerin önemli işlevlere sahip noktalarında ve özellikle toplu taşıma duraklarında bisiklet park alanlarının oluşturularak bu ulaşım türünün toplu taşıma ile entegre edilmesi bisiklet kullanımının yaygınlaşmasını sağlıyor.

İstanbul’da gerçekleştirilen anket çalışmasında, hem yüz yüze hem çevrimiçi anket katılımcılarının çoğunlukla mevcut bisiklet park alanlarını kullanmadıkları görülüyor. Yüz yüze  anket katılımcılarının, %75’i park alanlarından haberdar olduğunu, ancak %79,3’ü park alanlarını hiç kullanmadığını; çevrimiçi anket katılımcılarının ise %38,9’u  park alanlarından haberdar olduğunu, %71,4’ü park alanlarını hiç kullanmadığını belirtiyor. Bu noktada park alanlarında 24 saat güvenlik koşullarının sağlanmasının önemini gösteriyor.

Kısacası bisiklet, geleceğin ulaşım sorunu çözecek en önemli araçlardan biri.  Aktif ulaşım türlerinin çevresel, ekonomik, toplumsal ve bireysel açılardan her geçen gün önemini daha çok kavradığımız bu dönemde, bisikleti gerçekten bir ulaşım aracı olarak değerlendirmek ve kullanıcıların güvenli bir şekilde bisiklet sürmelerini sağlayacak altyapı unsurlarını sağlamak büyük önem kazanıyor. Bisiklet yol ağının tasarımında, en azından İstanbul genelinde, kent içi hareketliliğin önemli bir kısmının mahalle içinde olduğunu hatırlatmak ve yerel trafik çözümlerinin bir gereksinim olduğu söylemek mümkün. Bu bağlamda özellikle ilçe ya da semt bazında bisiklet yolu  ağı inşa edilmesi ve sistemin ana toplu taşım duraklarıyla bütünleşik düşünülmesi, bu noktaların güvenli bisiklet park alanlarıyla çözülmesi kent içi ulaşımda bisikleti tercih eden ve etmek isteyen kullanıcıların da beklentilerini karşılayacaktır.

NEW YORK NEW YORK

Trafikten fiziksel olarak ayrılan bisiklet yollarının bisiklet kullanımına katkısı oldukça fazla New York kentinde, ulaşım ve hobi amaçlı bisiklet kullanımını arttırmak amacıyla altyapı sistemi geliştirilmiş ve bisikletli ulaşım konusunda yol güvenliğini arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Şehrin bisiklet ağını genişletmek için Ulaşım ve Planlama Departmanı, su kenarında yer alan alanları bu çerçevede düzenlemiş ve sokaklarda fiziksel engellerle motorlu taşıt trafiğinden ayrılmış bisiklet yollarının uygulanmasını sağlanmıştır. New York City’de 1400km’lik bisiklet ağı oluşturulmuş, böylelikle 1990-2008 yılları arasında bisiklet yolcusu sayısı %153 oranında artmıştır. Ulaşım ve Planlama Departmanı, bisiklet ağını 2030 senesine kadar 2900 km’ye genişletmeyi planlamaktadır.

*Merve Akı tarafından kaleme alınan bu yazı, Cyclist Türkiye 2016 Mayıs Sayısı’nda yayımlanmıştır.