Yerel Yönetimlerde Katılımlı Süreç ve Demokrasi*
http://www.manifestosardo.org/legge-ingiusta/

http://www.manifestosardo.org/legge-ingiusta/

Yerel yönetimlerin ve kentlilerin katılımlı süreç ile plan ve politikaları birlikte geliştirmesi önem arz etmektedir. Kentliler farklı platformlarda geliştirilecek politika ve uygulanacak planlar ile ilgili görüş ve sorularını ortaya koymalıdır. 

Kentsel plan ve politikalarda yaşanabilir, yaşam kalitesi yüksek ve insan odaklı şehirlerin oluşturulması, yerel yönetimlerin daha çok inisiyatif kullanabileceği ve vatandaşların süreçlere daha aktif katılacakları yeni yönetişim modelleri oluşturulması, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde ve dünya genelinde önemli bir gündem maddesidir. Bu konuda pek çok uluslararası belge bulunmasına rağmen yerelde uygulanan plan ve projelerin kentlilerde ekonomik, sosyal ve çevresel kaygı ve huzursuzluk yarattığını izlediğimiz şu günler yerel yönetimlerin katılımlı süreçteki uygulamada eksik ve hataları olduğunu göstermektedir. Kent yönetimi ve kentliler arasında etkileşim sorunu olduğu görülmektedir.

Avrupa’da kentsel gelişim çözümleri hakkındaki güncel çalışmalar kentlere özel yerel eylem planlarının oluşturulmasını kapsamaktadır. Bu süreç, Haziran 1992’de Rio de Janeiro’da yapılan ve “Yeryüzü Zirvesi” olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı (UNFCCC)’nda kabul edilen Gündem 21 (Agenda 21) Eylem Planı ile başlamaktadır. Gündem 21’e göre yerel kalkınma ve çevre korunumu arasında denge kurulması ve sürdürülebilir kentsel gelişimin yaşama geçirilmesi için ülkeler tarafından izlenmesi gereken ilkeleri sıralamıştır. Bu süreç içinde, Yerel Gündem 21 başlığı altında, dünyanın farklı bölgelerinde bu hedefe yönelik yerel ortaklıklar kurulmaya başlamıştır. Avrupa ülkeleri Yerel Gündem 21’i kendi yerel yönetimleri arasında oluşturulacak işbirlikleriyle gerçekleştirme yolunda çeşitli adımlar atmaktadır. Bu amaçla, Avrupa’nın birtakım ülkelerinden yerel yönetimler, Aalborg sürecini başlatarak yaygınlaştırma görevini üstlenmiştir. Mayıs 1994’te Danimarka’nın Aalborg kentinde düzenlenen ilk Avrupa Sürdürülebilir Kentler ve Kasabalar Konferansı’nın ardından yayınlanan Aalborg Şartı, Yerel Gündem 21 çerçevesinde sürdürülebilir kentler ve kasabalara ulaşma yolunda Avrupa’daki yerel ve bölgesel yönetimler tarafından ortaklaşa yürütülecek bir kampanyanın başlangıcını oluşturmuştur. Konferanslar 2007 yılında Sevilla’da devam etmiştir. Sevilla konferansında açıklanan imza listesine göre 40’ı aşkın ülkeden 2 bin 500 yerel yönetimin imzaladığı Aalborg Şartı’nda, Türkiye’den Bursa, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin (Dikmen) ve Siirt Belediyeleri’nin imzaları bulunmaktadır.

Aalborg sürecinin genel anlamda ortaya koyduğu en önemli çalışma ise, yerel eylem planlarının oluşturulması ve bunun Avrupa ölçeğinde de koordineli bir şekilde yürümesinin hedeflenmesidir. Avrupa Birliği karar alma sürecinde temsili organların rollerinin güçlendirilmesi, daha demokratik bir Avrupa Birliği için temsili demokrasi perspektifinden atılan adımlardır. Avrupa Birliği yerel politikaların geliştirilmesi için her tür yerel, kamusal ve sivil örgütü ilgilendiren, toplum yaşamına ait bütüncül bir yaklaşım içermektedir. Ayrıca Lizbon Antlaşması ile getirilen bir yenilik olan ‘Avrupa Vatandaşları Girişimi’ ise, Birlik içinde demokrasinin güçlendirilmesi için atılmış bir katılımcı demokrasi örneğidir.

Bahsi geçen ve dünya genelinde uygulaması da bulunan uluslararası belgelerden de görüldüğü gibi yerel yönetimlerin ve kentlilerin katılımlı süreç ile plan ve politikaları birlikte geliştirmesi önem arz etmektedir. Kentliler farklı platformlarda geliştirilecek politika ve uygulanacak planlar ile ilgili görüş ve sorularını ortaya koymalıdır. Yerel politikaların ve planların geliştirilmesindeki itici güçler belediyeler, üniversiteler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileridir. Bu itici güçler toplumsal uyum için, kentlerde çoklu kimlikler ve kültürlerin bir araya gelmesi ve karşılıklı olarak birbirlerini zenginleştirmelerini sağlamalıdır.

*EMBARQ Türkiye Projeler Koordinatörü Pınar Köse’nin Aralık 2014’te yayınlanan Unibusiness yazısıdır.