5000 yıllık tarihi ve kültürüyle İyonya Kıyısı boyunca uzanan İzmir, Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri. Çeşitli arkeolojik koruma alanlarıyla geçmişten günümüze izlerin görüldüğü bir kent olmasının yanında, Türkiye’nin en kalabalık üçüncü şehri.
Bu özellikler dolayısıyla da tarihi kent merkezi olan Kemeraltı’nın günümüz ulaşım ihtiyaçlarına cevap verme konusunda sorunlarla karşılaşması pek şaşırtıcı değil.
Eski, dar sokaklardan oluşan kaotik ağ, dünyanın en büyük açık hava çarşısına ev sahipliği yapan Kemeraltı merkezinde dolaşmayı gittikçe zorlaştırıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kemeraltı Bölgesinde yaya dostu ve trafik sakinleştirici önlemler uygulamaya başlamasına rağmen, bu önlemler yeterli olmamakta.
Kentin günümüz ihtiyaçlarına uyum sağlamasına yardımcı olmak amacıyla, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, Mayıs 2016’da yaya öncelikli yollarda pratik çözümler sağlayan UrbanLab İzmir Sürdürülebilir Ulaşım Projesi’ni başlattı. Büyükşehir Belediyesi ile bir yıllık bir işbirliği neticesinde, bir yandan herkes için erişilebilirlik unsurlarını göz önünde bulundururken bir yandan da İzmir Kemeraltı’nın tarihi dokusunu koruyacak 6 çözüm alanı sunuldu:
1. Daha İyi Sokak Tabelaları
Sokak tabelaları düzensiz ve birbiriyle bağlantılı olmadığı için Kemeraltı çevresinde yön bulmak kolay değil. Organik sokak düzeninden dolayı plancılar, tabelalara farklı yaklaşımlarla bakmalı. Örneğin yayalar, bisikletliler ve taşıtlar için caddeyi nerede, nasıl ve ne zaman geçeceğine dair geniş çapta erişilebilir bilgiler olmalı. Ek olarak; haritalar, bir yolun dolaylı rotaları anlamlandırmaya yardımcı olmak için ne kadar süreceği konusunda basit açıklamalarla yürüme mesafelerini göstermeli. Diğer yer işaretleyici araçlar, banklar, yeşil öğeler gibi kent mobilyalarından da faydalanılabilir.
2. Daha Aydınlık Sokaklar
Gün boyunca hareketli olan caddelere rağmen, Kemeraltı geceleri çoğunlukla ıssızdır. Bu, büyük ölçüde yayalara güvensiz koşullar yaratan alanlardaki sokak aydınlatmasının eksikliğinin bir sonucu. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, hem araç trafiği hem de yaya yürüyüş yolları için aydınlatma altyapısı kurulmasını önermektedir. Örneğin, geleneksel sokak lambaları gibi dikey aydınlatma için yeterli alanın olmadığı sokaklarda yatay, zemin seviyesinde aydınlatmalar uygulanabilir.
3. Sadece Yayalara Yönelik Daha Net Yollar
Belli yolların yasalarla yayalara özel yol olarak tahsis edilmesine ve fiziksel engellerle de ayrılmasına rağmen, araçlar ve motosikletler hala birçok caddeyi sanki onlar için inşa edilmişçesine kullanmaktadır. Bunun sonuncu olarak da yayalar sokaklarda rahat ve güvenli bir şekilde hareket edememektedir. Yol güvenliğini ve verimli işlevselliği artırmak için, yollar sadece yayaya özel ve araçlardan tamamen arındırılmış olarak tasarlanmalıdır.
Araçlardan yaya alanlarını uzak tutabilmenin bir yolu, otomobil ve motosikletler tarafından erişilemeyen bağlantılı ve yürünebilir bir alan yaratarak, banklar, kaldırım tasarımı ve üst örtü kullanımını planlamaya dahil etmektir. Ayrıca Kemeraltı’na yeşil alanlar kazandırılması, bölgeyi yeşil kıyı şeridine bağlamaya yardımcı olurken sokakları serin ve gölgeli tutacak ve yerel biyolojik çeşitliliği arttıracaktır.
4. Daha Güvenli Bisiklet Yolları
İzmir’in 46 kilometrelik bisiklet yolu, sahil şeridi boyunca uzanıp ve büyük ölçüde diğer ulaşım türlerinden izole olarak uygulanmıştır. Kemeraltı yakınındaki İzmir’in en büyük halka açık alanlarından biri olan Konak Meydanı gibi yoğun yaya trafiğinin bulunduğu kamusal alanlarda bisikletler için hız sınırı tanımlanmalıdır. Melbourne’un yaya-bisiklet paylaşımlı yollardaki çarpışma oranlarının düşmesini sağlayan saatte 10 kilometrelik hız sınırı, Kemeraltı için iyi bir örnek teşkil etmektedir. Ek olarak, bisikletlileri korumak için bisiklet-taşıt ortak yolları için de bir hız sınırı uygulanmalıdır. Bu alanlar için saatte 30 kilometre hız sınırının çarpışmaları azalttığı görülmüştür.
5. Daha Entegre Bisiklet Paylaşım Sistemleri
Bisiklet güzergahları diğer ulaşım modlarıyla daha entegre bir ağ oluşturmak ve şehir merkezi ile odak noktalarına erişim sağlamak için tasarlanmalıdır. Bisiklet paylaşım sistemleri, toplu taşıma duraklarına coğrafi olarak yakın olacak şekilde planlanmalıdır. Örneğin, İzmir’in bisiklet paylaşım sistemi BİSİM, 46 kilometrelik sahil şeridi boyunca 31 adet paylaşım istasyonuna sahiptir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, mevcut sisteme entegre dokuz yeni bisiklet paylaşım istasyonu önermiştir.
6. Farklı ulaşım türleri arasında rahat geçiş
Konak Meydanı; feribot, otobüs ve metro sistemlerinin bir araya geldiği önemli bir trafik ve transfer merkezidir. Bilgi ve rehberlik eksikliği, yaya geçitlerinin kesintiye uğraması, yoğun saatlerde yoğun trafik ve engelliler için yetersiz erişilebilirlik, bir ulaşım modundan diğerine yumuşak geçişleri önlemektedir. Her toplu taşıma durağında, aktarmaların daha kolay bir şekilde yapılabilmesi için seyahat sıklığı ve rotaları hakkında bilgi verilmelidir. Ayrıca, bir ulaştırma aracından diğerine geçmeyi kolaylaştıran entegre bir ulaşım kartı olan İzmirim Kart için bilgilendirici el ilanları gibi tanıtım kampanyaları düzenlenmelidir.
İnsanları ön plana alarak trafiği nasıl planlayıp yöneteceğimize dair daha fazla farkındalık ile birleştiğinde, buradaki gibi çözümler hem şimdiki hem de gelecek nesiller için daha yaşanabilir, yürünebilir bir şehir oluştururken İzmir’in eşsiz tarihi dokusunu muhafaza etmesine yardımcı olabilir. İzmir, yukarıdaki tavsiyeleri 2019 yılına kadar yürürlüğe koymayı planlıyor. Tavsiyelerin hayata geçmesiyle Kemeraltı bölge sakinleri ve ziyaretçileri için daha cazip ve güvenli bir yer olacak.
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, bu proje kapsamında TARKEM, Konak Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çağdaş Körler Derneği, İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmetleri Birimi, Kemeraltı Esnaflar Derneği ve İzmir Bisikletliler Derneği ile işbirliği yapmıştır.