Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Yeni Kentsel Gündem ve Kuala Lumpur Deklerasyonu gibi hedef ve gündemlerin ortaya koyduğu ilkeleri başarmak için özellikle yerel yönetimlerin ve bireylerin bu hedefleri benimsemesi; bu ilkeleri her türlü karar ve faaliyette dikkate alması ve pratiklerin uygulamaya geçirilmesi gerekiyor.
Dünya arazi varlığının yalnızca yüzde 2’lik dilimini oluşturan kentler, dünya nüfusunun neredeyse yarısına ev sahipliği yaparken GSYİH’nın yüzde 70’i, küresel enerji tüketiminin yüzde 60’ı, küresel atıkların ise yüzde 70’inden sorumludur. 2050 yılına gelindiğinde ise kentsel nüfusun yaklaşık iki katına çıkacağı beklenmekte.
Bu durumun bir sonucu olarak dünya gündemi çeşitli hedefler, toplantılar ve kararlarla bu konuyu irdelemekte. Eylül 2015’e gelindiğinde, 2000 yılında yayınlanan Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’nin (Millennium Development Goals) yerine geçmek üzere 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (Sustainable Develpment Goals) belirlendi. 17-20 Ekim 2016 tarihlerinde Quito’da, Habitat III’te (Birleşmiş Milletler Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Konferansı) Yeni Kentsel Gündem (New Urban Agenda) kabul edildi. Yeni Kentsel Gündem ile gelen “kentsel paradigma değişimini”ne göre yerleşimler; eşit haklar, yeterli konut ve erişilebilir fonksiyonel fiziki ve sosyal kullanımlara sahip, toplumun tüm kesimlerini kapsayan ve mekânsal açıdan bütünleştiren “herkes için kentler” olarak tanımlandı ve taahhüt altına alındı. Yeni Kentsel Gündem, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin bütünleşik bir şekilde uygulanıp yerelleştirilmesine ve amaçlarına ulaşmasına katkı sunmasına odaklandı.
7-13 Şubat 2018 tarihlerinde Malezya Kuala Lumpur’da Dünya Şehircilik Forumunun 9. Oturumunda ise 2030 yılına kadar başarılması gereken hedefleri içeren “Kuala Lumpur Deklarasyonu” yayınlandı. Deklerasyonun amacı, Yeni Kentsel Gündemi (New Urban Agenda) yerelleştirerek ve yeniden ölçeklendirerek uygulanmasını hızlandırmak ve böylece Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Ulaşmak.
Deklerasyonda belirlenen eylem önerileri şu şekilde:
Genel Çerçeve
- 2030 Gündemi ve diğer uluslararası, bölgesel, ulusal, ve yerel kalkınma çerçevelerinin çabalarına ve eylemlerine uyum sağlamak üzere her düzeyde Yeni Kentsel Gündem için uygulama çerçevelerinin oluşturulmasını teşvik edin.
- Her düzeyde diyalog için kapsayıcı platformların ve gündemlerin yaratılmasını ve birleştirilmesini destekleyin.
- Sektörel politikaların, kurumların ve yatırımların entegrasyonunu içeren entegre bölgesel kalkınmayı daha da geliştirin ve savunun.
- Yeni Kentsel Gündem tarafından desteklenen yaklaşımlar olan uygulama araçlarının çeşitlendirilmesi ve genişletilmesi için yenilikçi ve sağlam mekanizmaların uyarlanmasını sağlayın.
Yönetişim ve Ortaklıklar
- Ulusal, uluslarüstü ve yerel yönetimleri, gençleri, kadınları, taban örgütlerini ve özellikle dışlanmış, korunmasız ve dezavantajlı grupları içeren tüm sosyal grupları aktif olarak harekete geçiren çoklu işbirlikçi yönetişim mekanizmalarını benimseyin.
- Kentsel krizleri önlemek ve hazırlıklı olmak üzere Yeni Kentsel Gündemi kullanarak çok paydaşlı koalisyonları teşvik edin.
Yenilikçi Çözümler
- Kentlerin ve diğer yerleşimlerin işleyiş biçimlerine adapte edilecek bir yaratıcılık ve yenilik kültürünü teşvik edin.
- Kentlerde, fonksiyonel kentsel alanlarda ve toplum düzeyinde bilgilerin kullanılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini geliştirmek amacıyla veri toplama mekanizmalarını geliştirin.
- Belediye finansmanı, kentsel kalkınma ve iş yaratmada sürdürülebilir özel ve kamusal yatırımlar dahil olmak üzere iyi uygulamaların ölçeklendirilmesi ve kamu yararını geliştirirken değer yaratılması için kapasite geliştirin.
- Yeni Kentsel Gündemi kapsayıcı, erişilebilir ve katılımcı süreçler ve istişareler yoluyla uygulamak amacıyla erişilebilirlik ve evrensel tasarımı uluslarüstü, ulusal ve yerel eylem planlarına adapte edin.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Yeni Kentsel Gündem ve Kuala Lumpur Deklerasyonu gibi hedef ve gündemlerin ortaya koyduğu ilkeleri başarmak için özellikle yerel yönetimlerin ve bireylerin bu hedefleri benimsemesi; bu ilkeleri her türlü karar ve faaliyette dikkate alması ve pratikleri uygulamaya geçirmesi gerekiyor. Kuala Lumpur deklerasyonunda da ayrıca belirtildiği gibi özellikle de yerel kapasite bu hedeflere ulaşmakta ve başarı sağlamaktaki en kritik faktör.
Bu nedenle yerel yönetimler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin en önemli paydaşı kabul edilmekte. Türkiye’de de yerel yönetimlerin küresel hedeflerle uyum sağlayan ve bu hedeflere katkıda bulunan örnek uygulamaları mevcut. Örneğin; Seferihisar Belediyesi 2011 yılında başlayan ve halen devam eden “Seferihisar Çocuk Belediyesi”ni kurdu. Seferihisar Çocuk Belediyesi, çocukların kendi seçimlerini yaparak oluşturduğu Çocuk Meclisi aracılığı ile Seferihisar Belediyesinin karar alma süreçlerine doğrudan katılmakta. Çocuk Belediyesi; sürdürülebilirlik, kentsel hakların geliştirilmesi, hoşgörü ve uzlaşma ilkeleri ışığında katılımcı demokrasiyi geliştirmek için kuruldu ve çocukların çözüm üretme yetilerini geliştiren ve karar alma mekanizmalarına aktif katılımını öngören bir yapı olarak tanımlanmakta. Bunun dışında, “Makam Aracı Olarak Bisiklet Uygulayıcı Belediye” başlıklı projesi ile Antalya Gazipaşa Belediyesi’nde belediye başkanı tarafından 8 birim amirine ve 2 belediye başkan yardımcısına makam aracı olarak bisiklet dağıtıldı. Gazipaşa halkına bisiklet bilinci aşılamak ve yapılan bisiklet yollarının kullanımını arttırmak amacıyla işe bisikletle gelip gitmeleri istendi. 2017 yılında başlanan proje halen devam ediyor.
Kısaca hem küresel hem de yerel ölçekte ilke hedeflere ulaşmak ve başarılı olmak; kentsel alanları ve diğer yerleşimlerin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla yönetim ve uygulama biçimimizi yeniden gözden geçirmemiz ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmamız gerekiyor.