Akıllı ulaştırma sistemleri, raylı sistemler için yeni teknolojiler geliştirerek, risklerin azalmasına ve hayatları kurtarmaya devam ederken, işletmeciyi de ekonomik kayıplardan korumaktadır.
Demiryolu ulaşım sistemlerinde meydana gelebilecek çarpışmalar diğer ulaşım sistemlerinde meydana gelebilecek çarpışmaların sonuçları ile kıyaslandığından çok daha kötü tablolarla karşı karşıya gelmemize neden olmaktadır. Gerek bu sistemlerin yolcu kapasitesi, gerek sistemin kendine özgü kılavuzlanmış güzergah ve altyapısı meydana gelebilecek bir riskin önlenme şansını düşürmektedir. Raylı sistemlerde meydana gelen çarpışma tipleri incelendiğinde, istatistiki olarak; en fazla görülen çarpışma türü, raydan çıkma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Demiryolu sistemlerinde meydana gelen raydan çıkma, bir çok farklı nedene bağlı olabileceği gibi, farklı nedenlerin birbiriyleriyle olan etkileşiminden de kaynaklanabilir. Farklı ulaştırma sistemlerinde de gözlemlenen, mevsimsel değişikliklere bağlı altyapıda meydana gelen riskler göze çarpan sebepler arasındadır. Özellikle sonbahar aylarında, ağaçlardan düşen yaprakların, demiryolu altyapısını kaplayarak, mevsim yağışlarıyla birlikte, kılavuzlanmış güzergahın kayganlaşmasına ve raydan çıkma riskini arttırmasına neden olmaktadır. Bu mevsimsel değişiklik yol güvenliğini etkilemekle birlikte, tariflenmiş seferlerde gecikmelere, dolayısıyla hem kullanıcı gözünden hizmet kalitesinin düşmesine, hem de işletmecilerin gecikmeli seferler nedeniyle zarar etmesine neden olmaktadır.
İngiltere’nin Birmingham şehrindeki UK üniversitesi tarafından geliştirilemekte olan prototip sensör mevsimler şartlara bağlı olarak demiryolu üzerinde meydana gelebilecek riskli durumları ortaya kaldırmayı amaçlıyor.
Üniversite, bu prototip sensör çalışmasında, İngiltere Raylı Sistemler Güvenlik ve Standartlar Kurumu’nu, İklim Değişikliği disiplininden farklı akademisyenleri ve Alta Innovations adlı teknoloji şirketini bir araya getirmiş.
“AutomnSense” adı verilen bu akıllı sensörler, demiryolu ağı boyunca, nem değerinin yükseldiği ve yaprakların altyapıyı en fazla örttüğü noktaları önceden tespit ederek, işletmecinin bu riskli noktalara, zirve saatlerde yapılacak seferler öncesi, bakım ve onarım ekiplerini sevk ederek, güvenlik riskini ortadan kaldırmasını sağlıyor. Bununla birlikte, farklı sensör tasarımları da gene demiryolu altyapısı boyunca sıcaklıktaki değişimleri ölçerek, bu değişimlerin, mevcut altyapı üzerinde, meydana getirebileceği olumsuz koşulları, eşik değerlerine ulaşmadan önce, işletmeci kurumu uyarı gönderiyor.
İngiltere’de hali hazırda raylı sistemler sektöründe faaliyet gösteren farklı paydaşlar tarafından test aşamasında olan bu yeni teknolojiler, raylı sistemlerde mevsimsel şartlara bağlı oluşabilecek riskleri azaltarak, insan hayatı kurtarabileceği gibi, işletmeciyi, gecikmelere bağlı ekonomik kayıpları ve hizmet kalitesideki olumsuz geri dönüşleri önleyecektir.
*Bu yazı, Aralık 2016 tarihli Akıllı Ulaşım ve Güvenlik Sistemleri Dergisi’nde yayınlanmıştır.