Delegeler ve paydaşlar gelecek hafta Bonn’da düzenlenecek olan BM İklim Zirvesi’nde tartışılması beklenen birçok soru için çalışmalarına odaklanmış durumda. Bu soruların hepsi de kritik bir ihtiyacı çevreliyor: İklim değişikliğinin en ağır etkilerini asgari seviyeye indirmek için sera gazı emisyonunuazaltmaya yönelik zorunlulukları hemen ve hızlı bir şekilde nasıl yerine getiririz?
Bu duruma ithafen, Dünya Kaynakları Enstitüsü ve ortakları yeni bir veri görselleştirme platformu olan Climate Watch’u hayata geçirdi. Climate Watch ile ilk defa internet ortamında bir platform politika yapıcı, araştırmacı, gazeteci ve pek çok paydaşın erişimine açık düzinelerce veri setini bir araya getiriyor. Bu platform sayesinde Paris Anlaşması kapsamında verilen ulusal iklim taahhütlerini analiz ederken karşılaştırabilir; geçmişe yönelik sera gazı emisyonu verisine ulaşabilir; iklim hedeflerinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için nasıl yardımcı olabileceğini görebilir; iklim riski, yoksulluk, savunmasızlık gibi durumlar ile iklimin etkilerine uyum sağlama arasındaki bağlantıyı anlayabilir ve düşük karbonlu bir gelecek için yeni yöntemlerin haritalandırıldığı modelleri kullanabilirsiniz.
İklime yönelik eylem ile sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin önemli soruları yanıtlamada Climate Watch’un farklı yönlerinin size nasıl yardımcı olabileceğini kendiniz de inceleyebilirsiniz:
1) Küresel ölçekte emisyonlar nasıl değişim gösterdi?
Sanayi devriminin başladığı 1850’lerden bu yana küresel ısı tutan emisyonlar 1 gigatonun altında bir seviyeden (865 megaton) 46.6 gigatona ulaştı. Bu da 1850’lerden 2015’e kadarki sürede her saniye başına 1.4 milyon kg’a denk düşüyor. Her ne kadar geçtiğimiz üç yıl içerisinde küresel emisyonlar durağanlaşmaya başlamış ve en çok emisyona sebep olanlar kendi emisyonlarını azaltabilmiş olsa da, zaman maalesef bizden yana ilerlemiyor. İklim değişikliğinin en korkutucu sonuçlarından kaçınabilmek için sanayi öncesi seviyelerin üzerinde kalacak şekilde ısınmayı 2 °C’nin altında tutabilmek için küresel emisyonumuzu bir an önce azaltmamız gerekiyor. Bunu başarabilmek içinse, her ülkenin payına düşeni yapması gerekiyor. Tam da bu noktada Climate Watch mevcuttaki en güncel uluslararası sera gazı emisyon verisini analiz edip görselleştirerek, emisyonların ne kadar değişiklik gösterdiğini ya da ekonominin hangi alanının en büyük değişikliğe ihtiyaç duyduğunu analiz ederek süreci kolaylaştırıyor.
2) İklim değişikliği ile mücadele ederken ülkeler neler yapıyor?
Kamu ve özel sektör arasında ve diğer ülkeler arasında güven ortamı yaratabilmek için ulusal iklim hedeflerinin (Ulusal Katkı Beyanı veya NDC olarak da biliniyor) şeffaflığını ve erişilebilirliğini sağlamak iddialı bir iklim eylemini teşvik etmek adına büyük önem taşıyor.
Climate Watch’un veri tabanı sayesinde paydaşlar tüm ülkelerin katkı beyanlarını inceleyebilir. Böylece kolaylıkla başka ülkelerin de planlarından kendilerine çıkarım yapabilir ve daha fazla yatırım gerektiren alanları tespit edebilirler.
Örneğin Climate Watch kullanıcıları, hangi ülkenin katkı beyanları doğrultusunda azaltma, uyum ve finans alanlarında neler yapmayı önerdiğini inceleyebilir ya da emisyon hedeflerine ulaşmak için ülkelerin tarım, enerji gibi iktisadi sektörlerden hangisine yöneldiğini görebilir. Platform, 400 civarında sektöre özgü iklim hedefi belirledi; ulusal iklim planlarının da üçte birinin uyum önlemlerini kapsadığını tespit etti.
3) Ülkeler iklim hedefleri ile sürdürülebilir kalkınma arasında nasıl bir bağ kurabilir?
İklim eylemleri ile sürdürülebilir kalkınma aslında bir madalyonun iki yüzü gibi; bu yüzden de iklim hedefleri ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerini uyumlu hale getirmek, ekonominin karbonsuzlaştırılması ve geride kimseyi bırakmayacak şekilde bir iklim direnci oluşturulması için çok önemli olacaktır.
Climate Watch ülkelerin ulusal katkı beyanlarında paylaşılan iklim eylemlerinin 154’ünün Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ndeki 169 hedef ile uyumlu olduğunu gösteriyor. Böylelikle 2030 yılı için ülkelerin ulusal katkı beyanları ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasındaki bağlantıyı ortaya koydu. En büyük uyum ise enerji, orman, arazi kullanımı ve tarım sektörlerinde dikkat çekerken hepsi de 17 kalkınma hedefine yönelik fırsatlar sunuyor. Şu ana kadar ilk defa bu hedefler ve katkı beyanları arasındaki bağ haritalandı; böylece iki gündem arasındaki sinerjiyi anlayıp azami noktaya getirmek için bir kaynak da sağlanmış oldu.
4) İklim hedeflerine ulaşmak için ülkeler neler yapabilir?
Climate Watch’un emisyon senaryoları 60’ın üzerinde ülke ve bölgenin çeşitli modelleme araçlarını kullanarak emisyon azaltımı ve küresel ısınmayı sınırlandırma noktasında iddialı bir yol haritası çıkarmak için ekonomi ve enerji politikaları ile neler yapabileceğini gösteriyor.
Ulusal düzeydeki içgörülerin yanı sıra, Climate Watch kullanıcıları farklı emisyon projeksiyonlarına göre sıcaklıkların nasıl değişiklik gösterebileceğini de inceleyebilir. Örneğin Küresel Değişiklik Değerlendirme Modeli, Paris Anlaşması’na bağlı olan mevcut ulusal hedeflerin yerine getirilmesi halinde, ısınmayı 2.8 °C ile sınırlayabileceğini gösteriyor.
Özetlemek gerekirse…
Analitik araçlara ve güncel iklim verisine sağladığı erişim ile Climate Watch ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede faydalanabileceği çok güçlü bir araç. Platformun iyileştirilme çalışmaları devam ederek önümüzdeki yıllarda sağladığı faydalar yeni araçlar, daha güçlü veri setleri ve ulusal politika ve mevzuatlarla ilgili bilgiler ile genişletilecek.
Climate Watch’u siz de birebir deneyerek sizin iklimle ilgili sorularınıza yanıt verip vermediğini kontrol edebilirsiniz. www.climatewatchdata.org
*Bu yazının orijinali Johannes Friedrich ve Andrew Pickens tarafından kaleme alınmış olup 1 Kasım tarihinde burada yayınlanmıştır.