Son zamanlarda ulaştırma alanında en çok tartışılan konulardan birisi de otonom araçlar. Akıllı ulaştırma sistemleri alanında otonom araçların sürücülerden kaynaklı trafik çarpışmalarının yüzde 90 oranında önüne geçileceğine dair büyük bir beklenti var. Bu beklenti doğrultusunda da araştırma ve Ar-Ge çalışmaları devam ediyor.
Son yapılan araştırmalar, otonom araçlarla ilgili diğer olası bir sorunu daha ortaya çıkarttı. Geçtiğimiz ayın sonunda Danimarkalı veri analiz şirketi Autintelligence şirketi otonom araçlarla ilgili meydana gelebilecek siber güvenlik açıkları ile ilgili bir rapor yayınladı. Günümüzde siber saldırılar ve siber güvenlik açıkları, bireysel kullanıcılardan, devletlere, özel şirketlere kadar küresel bir problem haline geldi. Autintelligence şirketinin raporu; 100 milyon satır üzerinde kod ile programlanmış olan otonom araçların siber saldırılara karşı ne kadar güvenli olduğunu sorgulamaktadır. Raporda olası bir siber saldırıda otonom araçların hareketlilik gösterdiği yollarda meydana gelebilecek ölümlü ve yaralanmalı trafik çarpışma risklerinin oldukça yüksek olduğu vurgulanmaktadır. Gelecekte bu sistemlerin terör saldırıları için de bir hedef haline gelebileceğinin altı çiziliyor.
Rapor, otonom araç alanında çalışan farklı paydaşlara bir dizi soru yönelterek, bugünden itibaren siber açıklarla ilgili alınması gereken aksiyonları tartışmaya açıyor. Bu sorulardan en çarpıcıları;
-ABD, AB, Çin ve Japonya’daki mevcut yönetmelik ve politikalara yönelik ortak bir platform oluşturulabilir mi?
-Siber saldırılarda olabilecek en kötü senaryo nedir?
-Bu problem için kilit oyuncalar kimlerdir?
-Otonom araçlar gerçekten güvenli mi?
Otonom araçlardan beklenti büyük olmakla birlikte, ölümlü ve yaralanmalı trafik çarpışmalarını önlemek için sadece taşıt teknolojilerindeki gelişimlere odaklanmak yeterli değil. Bununla birlikte yol teknolojisi ve tasarımlarındaki gelişime de odaklanmak gereklidir. Tasarımla daha güvenli şehirler ve daha güvenli yolculuklar gerçekleştirmek mümkündür.